İlk İngilizce derslerinizi planlamak için 6 ipucu

ÃÛÌÒapp Languages
ÖÄŸrencilerin çeÅŸitli etkinlikler üzerinde çalıştığı bir masaya yaslanmış bir öÄŸretmen

Gerginsin ama heyecanlısın. Rahat ve eğlenceli görünmek istiyorsunuz ama yine de ciddiye alınmak istiyorsunuz. Hepsinden önemlisi, mükemmel bir ilk izlenim bırakmaya heveslisiniz.

Tüm bunları göz önünde bulundurarak - yılın ilk İngilizce derslerini planlamak göz korkutucu bir deneyim olabilir.

İşte ilk derslerinizi planlarken göz önünde bulundurmanız gereken altı şey:

1. Net hedefler belirleyin

İster genç öğrencilere, ister gençlere veya yetişkinlere öğretiyor olun, kursun amaçlarını ve hedeflerini ilk günden itibaren tartışmanız önemlidir. Bunu yapmak için öğrencilerinizin ihtiyaçları hakkında daha fazla bilgi edinmeniz gerekecek. Neden İngilizceöğreniyorlar? Resmi bir sınava hazırlanmak istiyorlar mı? Hangi aktivitelerden hoşlanırlar? En çok hangi şeyleri geliştirmeleri gerekiyor?

Bunu nasıl yapacağınız, öğrencilerinizin yaşına bağlı olacaktır. Örneğin, yetişkinler ve gençlerle, birbirleriyle röportaj yapmalarını ve öğrendikleri hakkında bir rapor yazmalarını sağlayabilirsiniz. Küçük çocuklarla, gülen yüzleri kullanarak tamamlayabilecekleri bir anket yapın.

2. Öğrencilerin ilgi alanlarını öğrenin

Sınıflarınızı alakalı ve ilgi çekici hale getirmeye yardımcı olmak için öğrencilerinizin ihtiyaçlarını ve neden İngilizce öğrenmek istediklerini anlamanız gerekse de, sınıf dışında ne yapmaktan hoşlandıklarını da keşfetmelisiniz.

Bunu yapmak için, öğrencilerin sınıfta dolaşabileceğiniz mini biyografiler yazmalarını sağlayın. Ya da ders kitaplarını kullanarak tutkulu oldukları bir şeyi sınıfın geri kalanıyla paylaştıkları sunumlar hazırlamalarını sağlayın. Bir sınıf olarak, içindekiler sayfasını gözden geçirin, öğrencilerin en ilginç bulduğu konulara oy verin ve bunlarla başlayın.

3. Buzları kırın

Öğrencilerin motive olması ve İngilizce dil öğrenimini keyif alabilecekleri bir şeyle ilişkilendirmesi için ilk dersinizin eğlenceli olmasını istiyorsunuz. Buz kırıcılar, birbirinizi tanımanın ve öğrencilerinizin mevcut İngilizceseviyesi hakkında bilgi edinmenin mükemmel bir yolu olabilir.

Öğrencilerin birbirlerine soru sormaları gereken etkinlikler işe yarar.

4. Rahat bir ortam sağlayın

Genç öğrenciler ve gençler, özellikle birbirlerini tanımıyorlarsa, bir kursun başında utangaç olma eÄŸilimindedir. İlk sınıfınıza ekip oluÅŸturma etkinliklerini dahil ederek bir iliÅŸki geliÅŸtirin ve sınırları yıkın.ÌýAmacınız, ders bitmeden önce tüm öğrencilerin birbirleriyle daha rahat hissetmelerini saÄŸlamaktır, böylece gelecekteki derslerde garip sessizlikler olmaz.

5. Beklentileri yönetin

Beklentileri yönetmek, bir öğretmenin işinin önemli bir parçasıdır. İlk derste öğrencilerinizden ne beklediğiniz ve onların sizden ne bekleyebilecekleri konusunda net olduğunuzdan emin olun.

Öğrencilerin sınıfın kuralları hakkında beyin fırtınası yapmalarını ve ardından tüm öğrencilerin imzalaması gereken büyük bir poster veya 'sınıf sözleşmesi' yapmalarını sağlayın. Posteri duvarda sergileyin, böylece birisi yaramazlık yaparsa her zaman ona başvurabilirsiniz.

Kuralları mümkün olduğunca olumlu tutmaya çalışın. 'Ana dilinizi konuşmayın' yazmak yerine, 'Her zaman İngilizce konuşmaya çalışın ve bir kelime bilmiyorsanız sorun' yazın. Kendinizi gerçekten cesur hissediyorsanız, öğrencilerinizin sizin için duvarda sergileyebilecekleri bir kurallar listesi hazırlamalarını bile sağlayabilirsiniz.

6. Zorlu hale getirin

İlk dersinizi eğlenceli hale getirmek harikadır - ancak yeni bir sınıftan ayrılmaktan ve iyi bir karar verdiğinizi ve çok şey öğreneceğinizi hissetmekten daha motive edici bir şey yoktur (ve zamanınızı veya paranızı boşa harcamazsınız). Bu özellikle yetişkin öğrenciler için önemlidir.

Bu nedenle, birbirinizi tanımanın ve ihtiyaçlarını öğrenmenin yanı sıra, onlara yeni bir şeyler öğretin. Bu, 10 yeni kelime dağarcığı, bir mektubun veya raporun nasıl yapılandırılacağı veya İngilizcepratik yapmak için evde kullanabilecekleri kaynakların bir listesi olabilir.

ÃÛÌÒapp'dan daha fazla blog

  • Business people stood together around a laptop in a office

    Learning English and employability

    By Tas Viglatzis
    Okuma zamanı: 4 minutes

    English not only opens up career opportunities beyond national borders; it is a key requirement for many jobs. It’s also no longer a case of just learning English for employability, but mastering English for business – and that means an on-going commitment to learn.

    My experience is consistent with this trend. If I had to estimate the value that being fluent in English has had on my career, I'd say it was my entire life’s earnings. Learning English has offered me educational options beyond the borders of my own country and enabled me to develop the skills to work for global companies that operate across national boundaries. I have been privileged to work in different countries in roles that have spanned functions, geographies and markets – and my ability to learn and evolve my English skills has been an underlying factor throughout.