İş hayatında kibarca hayır demenin 5 yolu İngilizce

ÃÛÌÒapp Languages
Dört iÅŸ adamı bir masaya oturdu, biri dizüstü bilgisayarda, diÄŸeri önlerindekileri iÅŸaret ediyor

Kibarca ve profesyonelce hayır demeyi bilmek iş dünyasında önemlidir. İster bir iş teklifini reddediyor olun, ister bir satış konuşmasını reddediyor olun, ister bir projeyi geri çeviriyor olun, hayır demek zor olabilir. Özellikle İngilizce ana diliniz değilse ve iş İngilizceöğrenmekte yeniyseniz.

Bununla birlikte, doğru ifadeleri kullanmak, olumlu ilişkileri sürdürmede ve yanlış anlamaları önlemede büyük fark yaratabilir. Bu blog yazısı, iş dünyasında İngilizce kibarca hayır demek için beş ifadeyi keşfedecek.

Ìý

İş hayatında kibarca hayır demenin 5 yolu İngilizce
Gizlilik ve çerezler

İçeriÄŸi izleyerek, ÃÛÌÒapp'ın bir yıl boyunca pazarlama ve analiz amacıyla izleyici verilerinizi paylaÅŸabileceÄŸini ve bunu çerezlerinizi silerek geri alabileceÄŸinizi onaylamış olursunuz. 

"Beni düşündüğünüz için teşekkür ederim, ancak saygıyla reddetmek zorundayım."

Bu ifade, fırsat için takdiri ifade ederken aynı zamanda kesin olarak reddeder. Diğer kişinin zamanına ve çabasına değer verdiğinizi, ancak değiştirilemeyecek bir karar verdiğinizi gösterir. Bu, iş tekliflerini veya iş tekliflerini reddederken kullanışlıdır.

"İlginiz için teşekkür ederim, ancak ne yazık ki şu anda taahhütte bulunamıyorum."

Bu söz, kararınız hakkında net ve doğrudan olurken diğer kişinin ilgisini kabul eder. İsteklerini ciddiye aldığınızı ancak şu anda isteklerini yerine getiremediğinizi gösterir. Bu ifade, davetleri veya iş tekliflerini reddederken yardımcı olur.

"Nereden geldiğini anlıyorum, ama bunun benim için uygun olduğunu düşünmüyorum."

Bu, bir iş teklifini veya satış konuşmasını reddetmenin kibar bir yoludur. Diğer kişinin çabasını ve ilgisini kabul eder. Aynı zamanda, kararınız konusunda dürüsttür. Bu, ihtiyaçlarınızı veya beklentilerinizi karşılamayan bir ürün veya hizmeti reddetmek için yararlıdır.

"Fırsat için teşekkür ederim, ama korkarım şu anda üstlenebileceğim bir şey değil."

Bu ifade, konuşma katılımı veya ek projeler gibi bir iş isteğini reddetmenin mükemmel bir yoludur. Teklifi takdir ettiğinizi ancak şimdi kabul edemeyeceğinizi gösterir. Bu, özellikle gelecekte ilginizi çekebilecek bir fırsatı reddettiğinizde kullanışlıdır.

"Beni düşündüğünüz için teşekkür ederim, ama korkarım yapamayacağım."

Bu ifade, bir teklifi reddetmenin basit bir yoludur. Bu ifadenin idareli bir şekilde ve yalnızca daha uzun bir açıklamanın gereksiz olduğu durumlarda kullanılması gerektiğini hatırlamak önemlidir. Bu, küçük bir isteği veya küçük bir fırsatı reddetmek için iyidir.


İş hayatında hayır demek zor olabilir. Bununla birlikte, bu ifadeler, olumlu ilişkileri korurken kibar ve profesyonel bir şekilde reddetmenize yardımcı olabilir. Takdir ve şükran gösterin. Kararınızın arkasındaki mantığı açıklayın ve nazik olun.

Bu adımlar kafa karışıklığını önlemeye ve duyguları incitmeye yardımcı olacaktır. Bu ifadeleri kullanarak iletişim becerilerinizi geliştirebilir ve iş hayatında etkili bir şekilde hayır diyebilirsiniz İngilizce. Kibarca hayır diyerek etrafta dolaşabilmek, genel olarak İngilizce öğrenmenize, müzakere ve açıklamalar üzerinde çalışmanıza ve kurumsal İngilizce öğrenmenize yardımcı olabilir.

İşinizi İngilizcegeliÅŸtirmek mi istiyorsunuz? İş İngilizce kurslarımıza veya dil öğrenme uygulamamız Mondly'ye bir göz atın.Ìý

ÃÛÌÒapp'dan daha fazla blog

  • Business people stood together around a laptop in a office

    Learning English and employability

    By Tas Viglatzis
    Okuma zamanı: 4 minutes

    English not only opens up career opportunities beyond national borders; it is a key requirement for many jobs. It’s also no longer a case of just learning English for employability, but mastering English for business – and that means an on-going commitment to learn.

    My experience is consistent with this trend. If I had to estimate the value that being fluent in English has had on my career, I'd say it was my entire life’s earnings. Learning English has offered me educational options beyond the borders of my own country and enabled me to develop the skills to work for global companies that operate across national boundaries. I have been privileged to work in different countries in roles that have spanned functions, geographies and markets – and my ability to learn and evolve my English skills has been an underlying factor throughout.