Kurumsal dünya sık sık kafa karıştırıcı ifadelerle karşılaşılabilir. "blue-sky thinking" ve "tiger teams" gibi terimler, toplantı odalarında ve e-posta zincirlerinde konuşmaları domine edebilir, ancak bunlar pratikte ne anlama gelir ve iletişim kurmanın en iyi yolu mu?
Bu blog yazısı, yaygın kurumsal jargona basit iş İngilizce alternatifleri sunarak işyeri İngilizce basitleştirir. Bu alternatifler, akıcı İngilizce dili konuşanlar arasında da dikkat çekerken, işyerine hayati katkıda bulunan ancak akıcı İngilizce becerilerine sahip olmayanlarla da iletişimi kolaylaştıracaktır. Ayrıca, daha net bir iletişim biçimi, kapsayıcılığı teşvik etmeye, anlayışı geliştirmeye ve nihayetinde üretkenliği artırmaya yardımcı olabilir.
Kurumsal jargon nedir?
Kurumsal jargon, iş dünyasında kullanılan ve genellikle yabancılar tarafından bilinmeyen moda sözcükler, kısaltmalar, jargon ve ifadelerle karakterize edilen çok özel kelime dağarcığını ve dili ifade eder.
Mesleki jargondan neden kaçınmalıyız?
Jargon genellikle net iletişimin önünde bir engel görevi görerek mesajların yanlış anlaşıldığı veya yanlış yorumlandığı bir ortam yaratır. Bu yanlış anlama, ekip üyeleri arasında, özellikle de akıcı bir şekilde İngilizce konuşamayan veya kurumsal ortamda yeni olan kişiler arasında verimsizliklere, hatalara ve hayal kırıklıklarına yol açabilir .
Ayrıca, karmaşık bir dilin aşırı kullanımı, istemeden işgücünün bazı kısımlarını dışlayabilir veya uzaklaştırabilir, bu da kapsayıcı ve işbirlikçi bir ekip kültürü oluşturma çabalarını baltalayabilir. Özünde, dili basitleştirmek ve gereksiz jargondan kaçınmak, mevcut bilgileri, daha geniş bir kitle için daha erişilebilir hale getirebilir ve tüm ekip üyelerinin rollerine etkin bir şekilde katkıda bulunmak için gerekli bilgilere sahip olmasını sağlayabilir.
Örneğin, "think outside the box" kullanımına bakalım. Farklı ve yenilikçi düşünmek anlamına gelir, ancak o kadar çok söylenir ki artık gerçekten dikkat çekmez. Bunu söylemenin daha iyi bir yolu "think creatively" veya "come up with new ideas" olabilir. "Synergize" kelimesi ise daha iyi sonuçlar için birlikte iyi çalışmak anlamına gelir ancak "work together effectively" demek, iş şartlarına alışkın olsun ya da olmasın, herkesin anlaması için çok daha net ve kolay olacaktır. Basit kelimeler kullanmak, herkesin fikri daha hızlı anlamasına yardımcı olarak işyerini daha sıcak ve verimli bir hale getirir.
İngilizce jargon ve argo arasındaki fark
Jargon, profesyoneller arasında bir kısaltma işlevi görür ve bilenler arasında karmaşık kavramları temsil eder. Argo, jargondan daha az resmidir, genellikle kültürel veya toplumsal eğilimlerden gelir ve daha çok gündelik konuşmalarda kullanılır.
Jargon ve argo örneği
Jargon ve argoya bir örnek, "low-hanging fruit" ile "no-brainer" i karşılaştırmak olabilir. "Low-hanging fruit", kolayca ulaşılabilen ve fazla çaba gerektirmeyen görevleri, projeleri veya hedefleri ifade eden bir jargondur.
Öte yandan, "no-brainer", bir şeyin bariz veya kolay bir karar olduğunu ima eden argodur ve genellikle daha gayri resmi ortamlarda kullanılır. Her iki terim de basitlik ve kolaylık fikri üzerine kurulmuştur. "Low-hanging fruit" stratejik toplantılarda veya proje planlama oturumlarında daha fazla kullanılırken, "no-brainer" gayri resmi tartışmalarda veya beyin fırtınası oturumlarında kullanılabilir.
Jargon örnekleri ve sade İngilizce alternatifleri
Blue-sky thinking
"We need some blue-sky thinking" demekten 첹çıı. Bunun yerine,"Approach this problem with unlimited creativity" ifadesini kullanın.
Helicopter view
"Give me a helicopter view of the situation" demekten첹çıı. Bunun yerine,"Provide a broad overview of the situation" ifadesini kullanın.
Get all your ducks in a row
"Before the busy season, get all your ducks in a row"demekten 첹çıı. Bunun yerine,"Ensure you're well-organized before the busy period begins" ifadesini kullanın.
Thinking outside the box
"This client expects us to think outside the box"demekten 첹çıı. Bunun yerine,"This client expects unique and unconventional ideas from us" ifadesini kullanın.
IGUs (Income Generating Units)
"Our goal is to increase our IGUs this quarter" demekten첹çıı. Bununyerine,"Our goal is to increase our student enrolments this quarter" ifadesini kullanın.
Run it up the flagpole
"That's a great idea. Run it up the flagpole"demekten첹çıı. Bununyerine,"That's a great idea. Share it with the team for their input"ifadesini kullanın.
Swim lanes
"To understand your tasks, refer to the swim lanes" demekten 첹çıı. Bunun yerine,"Refer to the job responsibility diagram to understand your tasks" ifadesini kullanın.
Bleeding edge
"This new software is bleeding edge" demekten 첹çıı. Bunun yerine, "This new software represents the latest un research and technological innovation" ifadesini kullanın.
Tiger team
"We'll need a tiger team to tackle this project" demekten첹çıı.Bunun yerine,"We'll assemble a specialized task force for this project" ifadesini kullanın.
Bazı profesyoneller daha bilgili görünmek için jargon kullanabilirken, aslında basitlik anahtardır. Açık ve anlaşılır bir dil, yalnızca herkes için oyun alanını eşitlemekle kalmaz, aynı zamanda olası yanlış anlamaları da ortadan kaldırır.
Basit iş İngilizcesi ve daha net iletişim
Farklı dilsel geçmişler ve diller arasında etkileşimlerin gerçekleştiği günümüzün küresel iş ortamında, kelimelerimizin mümkün olduğunca açık ve basit olmasını sağlamak çok önemlidir. Anlaşılmaz jargon yerine sade İngilizce kelime dağarcığını tercih ederek, akıcı olsun ya da olmasın her üyenin tam potansiyelini anladığı ve katkıda bulunduğu kapsayıcı ve verimli bir iş yerini teşvik ediyoruz.
İletişimlerinizde netlik aramaya devam edin. Uzmanlığın karmaşık bir dil kullanmak değil, karmaşık kavramları herkes için anlaşılır kılmak olduğunu unutmayın. Mesajınızın anlamını sulandırmadan dilinizi basitleştirmek için kendinize meydan okumaya devam edin. Unutmayın, ister deneyimli bir profesyonel olun, ister yeni bir işe alım yapın, açık iletişim her zaman en büyük gücünüz olacaktır.
Siz veya ekibiniz iş İngilizce becerilerini geliştirmek istiyorsanız, güncel ipuçları için iş İngilizce kurslarımıza ve blog yazılarımıza göz atın.